top of page

Annesinden Kendime, Kendimden Anneliğime Grup Seansları – Annelerden Annelere Özel Bir Keşif ve Gelişim Yolculuğu

Ebeveynler olarak tavırlarınız ve davranışlarınız ile çocuklarınızı etkileyebildiğinizi ve onları şekillendirebildiğinizin farkında olmak, üzerinizde bir baskı hissetmenize sebep olabilir. Bu noktada çocuğun ortaya koydukları ile ilgili kendinizi fazlaca sorumlu hissedebilir, bir şeylerin değişmesi gerektiğine inanıp bu değişimin ne olduğunu kestiremiyor olabilirsiniz. Aile içerisinde her bireyin kendisine ait bir rolü olduğunu biliyoruz. Bu roller: eş, anne-çocuk, baba-çocuk ve kardeşler gibi çeşitli sistemleri oluşturmaktadır ve kendiliğimiz, bu rollere bürünerek kendisini hayatın pek çok farklı karesinde var etmeye başlar. Annelik ve babalık rolleri öğrenilen rollerdir ve bu rolleri farkında olarak veya olmayarak büyük çoğunlukla kendi annemizden ve babamızdan öğrenebilmekteyiz. Bu yüzden kendi rollerimizdeyken annemizin ve babamızın bizleri yetiştirirken yaptığı hatalar olarak nitelendirdiğimiz davranışları yapmaktan ciddi oranda kaçınmaya çalışır, kendimize sözler verir ve güncel kaynakların içerisinde telafi alternatifleri arayarak en iyisini yapmaya çalışırız. Erken yaş dönemlerinde daha asimetrik bir yapıda ilerleyen ebeveyn-çocuk ilişkisinde tüm bunlar üzerimizde bir baskı oluşturup kendimizi yetersiz, çaresiz, yalnız ve tükenmiş hissedebiliriz. Bu sıkışık duygulanımlar duygusal alanımızı doldururken, kendimize iyi gelen, güvende hissedebileceğimiz, rahatlayabileceğimiz kaynaklarımıza ise ulaşamayabiliriz. Peki neden? Çünkü bu kaynaklar tüm rollerin dışarıda kaldığı kendilik alanına aittir ve sahip olduğumuz roller ile daha fazla vakit geçirip bu alana daha seyrek uğradığımız da bu kaynaklarımızdan uzaklaşır, onlara yabancılaşabiliriz. “Annesinden Kendime, Kendimden Anneliğime Grup Seansları” atölyesi bu noktadan hareketle ortaya çıkmıştır ve amacım annelerin, kendiliklerine yeniden alan açarak duygusal olarak yarım kalmış parçalarını ve ihtiyaçlarını tatmin edebilecekleri kaynaklarına yeniden erişim sağlayabilmesidir. Bu amaç doğrultusunda Somatik Deneyimleme, Şema Terapi, Bilişsel Davranışçı Terapi, Filial Terapi gibi ekollerden yararlanarak eklektik bir bakış açısı ile oluşturduğum bu atölye farklı yaşlarda çocukları olan tüm annelere yöneliktir. Atölye içeriğinde katılımcıların kendilerini rahat hissedecekleri oranda bireysel paylaşımlar, birey ve aile gelişim dönemleri ve ebeveynlik üzerine fikir alışverişleri ile çeşitli psikolojik egzersizler ve oyunlar yer almaktadır. Her katılımcının kendiliğine önem verdiğim bu atölyem 2-6 kişilik kontenjana sahiptir ve online veya yüz yüze olarak gerçekleştirilebilmektedir.

Eğlenceli ve Fitness
Canavar Şapka

Duygular ve İfadeler Atölyesi

Duygular çoğunlukla olumlu ve olumsuz olarak sınıflandırılmaktadır. Olumlu duygular daha akıcı ve keyif veren duyguları tarif ederler, olumsuz duygular ise daha zorlu ve rahatsızlık veren duyguları içerirler. Bu sınıflandırma çoğunlukla olumsuz olarak görülen duyguların bastırılması, görmezden gelinmesi ve yok sayılması gibi eğilimleri beraberinde getirebilmektedir. Oysa insan mutluluk, sevinç, coşku gibi akıcı ve keyifli duygular ile beraber öfke, üzüntü ve kaygı gibi daha zorlu ve sıkışık duyguları da hissedebilmektedir. İnsanın hem akıcı hem de zorlu duygular hissedebilmesi yaşamsaldır ve hissedilen duygunun bir işlevi vardır. Yaşanılan tüm duygusal deneyimler, bireye karşılanmış ve karşılanmamış ihtiyaçları ile hayatında yolunda giden ve gitmeyen durumları işaret edebilmektedir. İnsan kendisini ve etrafını anlamlandırmaya çalıştığı andan itibaren kendisinin ve çevresindekilerin duygularını tanıma, anlama, ifade etme ve bu duygulanımları dengeleme çabası içerisindedir. Bu çaba ile kişi, kendiliğini keşfedebilir, diğer insanlarla empatik bir düzlemde ilişkilenebilir ve bu ilişkilerde ortaya çıkan zorlanmalara çözüm getirebilir. “Duygular ve İfadeler Atölyesi”, 2019 yılından beri 9 – 13 yaşları arasındaki gençlere bahsedilen duygusal ve sosyal becerileri kazandırmak amacı ile oluşturulmuştur. Her insan gibi gençler de hayatları boyunca girip çıktıkları çeşitli sosyal ortamlarda sahip oldukları bu becerilerden yararlanma çabası içerisindedirler. Bu çaba içerisindeyken gençler, kimi zaman gündelik hayatlarında karşılarına çıkabilecek duygusal ve sosyal konuları kendilerini rahat ve güvende hissedebilecekleri ortamlarda keşfetmeye, sorgulamaya, fark etmeye ve anlamlandırmaya ihtiyaç duyabiliyorlar. Oluşturduğum bu atölye ile hedefim, bu ihtiyacı karşılayacak alanı ve materyalleri gençlerle buluşturmaktır. 2019 yılından itibaren her oturumda farklı duyguların keşfedildiği bu atölye 4 ve 6 kişilik kontenjana sahiptir ve online veya yüz yüze olarak gerçekleştirilebilmektedir.

Film Karelerinden Adım Adım Hayata Atölyesi

Teknolojinin hızlı gelişimi, çocukların ve gençlerin maruz kaldığı uyaran çeşitliliğini ve içeriğini de etkilemektedir. Uyaranlar çeşitli gelişim alanları üzerinde gözle görülür etkiler oluşturabilmektedir. Başlıca gelişim alanlarından bir tanesi de sosyal gelişim ve en önemli konularından bir tanesi de bireyin topluma sosyalleştirilmesidir. Sosyalleştirilme süreci, içerisinde yaşanan toplumun ve çeşitli sosyal grupların kurallarının ve çeşitli normlarının çocuğa aktarılması olarak ifade edilebilir. Bu sürecin başlıca kaynakları ebeveynler olurken, medya gibi çevresel faktörler bu süreçte ikincil sosyalleşme kaynakları olarak rol oynayabilmektedir. Ve çocuk doğduğu günden itibaren doğrudan veya dolaylı olarak çeşitli teknolojik aletlerin sunduğu içerikler ile de sosyalleşebilmektedir. Ya annesi televizyonda gördüğü uzmanın anlattıkları ile kendisini sosyalleştirmeye çalışmakta ya da kendisi izlediği çizgi filmdeki karakterin sosyalleşme davranışlarını modelleyebilmektedir. Bu maruziyetin etkilerinden yola çıkarak oluşturduğum “Film Karelerinden Adım Adım Hayata Atölyesi”, gençlerin maruz kaldıkları içerikler üzerine düşünebilecekleri ve sorgulayabilecekleri güvenli bir alan yaratmayı amaçlamaktadır. Zorbalık, dışlanma, gruplaşma gibi insanın ve özellikle gençlik döneminin önemli sosyal konularını yansıtan çeşitli filmler üzerinden bu konulara yönelik sosyal ve duygusal farkındalığı arttırmak doğrultusunda fikir alışverişleri ve grup aktiviteleri gerçekleşmektedir. 9-13 yaşlarındaki gençlere yönelik atölyem, 4-6 kişilik kontenjana sahiptir. Atölyemde, keyifli vakit geçirme araçlarından biri olan film izlemeyi bir öğrenme aracı olarak kullanarak katılımcıların kendi sosyal hayatlarındaki temaları ve becerileri gözden geçirmelerine destek olmak ve farkındalıklarını kendi dilleri ile ifade edebilecekleri güvenli bir ortam ve materyaller sunmayı amaçlamaktayım. İzlenen filmler: Yapay Zekâ E.T. Mucize Nim’in Adası Charlie’nin Çikolata Fabrikası Bayan Peregrine’nin Tuhaf Çocukları Matilda

Sinemada çocuklar
Boyama sınıfı

Puppets Club of Stories and Emotions

2018 yılından itibaren 1 ve 5 yaşları arasındaki bebeklere ve okul öncesi dönemde olan çocuklara oyun, müzik ve resmi kullanarak İngilizce dersleri vermekteyim. Derslerimi çocukların yaş gruplarına ve gelişim düzeylerine göre düzenlemekteyim. 2020 yılında pandemi ile birlikte bu derslerime duygusal ve sosyal gelişimi ön plana çıkaracak çeşitli aktiviteler ekleyerek “Puppets and Emotions” adlı online atölyemi oluşturdum. Atölyem 3-6 yaş çocuklarına yönelik oluşturulmuştu. Kuklalar, çocukların ilgisini çekmekte ve çeşitli duyguların, sosyal davranışların modellenmesinde somut bir kaynak oluşturmaktadır. Ebeveyn katılımı ile 1 saat süren atölyemde, her oturumun teması olan duygu veya sosyal konu ile ilgili kelimeler oyunu, kuklalar ve çeşitli oyuncaklarla interaktif kitap okuma, şarkı söyleme ve bir sanat aktivitesi ile öğrenileni çocuğun kendi dili ile ifade etmesine alan açma içerikler yer almaktaydı. 2021 yılında bu atölyeyi “Puppets Club of Stories and Emotions” formatında 3-6 yaşları arasındaki çocuklarla online olarak gerçekleştirmeye devam ettim. Çocuklarımızın yaşları çok küçük olduğu ve sanal bir ortamda dikkatleri daha çabuk dağılabildiği için kontenjan sayısı kısıtlıdır. Bireysel gruplar veya maksimum 2 kişilik gruplar açılmaktadır. Şu anda bu atölyemi yüz yüze de gerçekleştirebilmekteyim. Küçük yaşlarda başlayan yabancı dil eğitiminin çocuklarımızın alıcı ve ifade edici dil gelişimine olan olumlu etkisinden yola çıkarak oluşturduğum bu atölyede, miniklerimizin yaşlarına ve gelişim düzeylerine uygun önemli sosyal, duygusal, bilişsel ve motor becerilerini de geliştirmeyi amaçlamaktayım.

bottom of page