top of page

Çocuklara Yönelik Oyun Terapisi
 

“Oyun çocuğun dili ise, oyuncaklar kelimeleridir.”

Bu sözü oyun terapisi eğitimleri almaya başladığımdan beri sıklıkla duymaktayım. 7 yıllık eğitim ve deneyimin sonunda bu sözün tam olarak ne ifade ettiğini daha iyi anlıyorum. Çocukların deneyimlediklerini, hissettiklerini, fikirlerini anlatmaya gelişim düzeylerinden dolayı kimi zaman kelimeleri yetmeye biliyor. Özellikle okul öncesi dönemde ve somut düşünce döneminde olan çocuk kendisini ve etrafını bilinçli olarak, kelimelerle anlamlandırmakta zorlanabiliyor. Beynin bunu yapmasında ona yardımcı olacak ön beyin gibi kısımları henüz yeterli gelişimi göstermemektedir. Bu yüzden çocuk davranışları ile konuşabilmektedir.

Oyun terapi resmidir.

Kızdığında “Sana kızıyorum” demektense, hissettiği kızgınlığın acısını saç çekerek anlatmaya çalışabilmektedir. Oyun terapi odası çocuğa deneyimlerini, hislerini ve fikirlerini yaşama ve anlamlandırma alanı ile malzemeleri sunar. Çocuk güvenli bir alanda ve ilişkide yaşantıladıklarını kendi dilinde anlatarak anlamlandırır ve kendi ihtiyacını keşfederek tatmin etmeye çalışır. Odanın dışına ise zamanla kelimeler çıkmaya başlar. Ve oyun çocuğun dili, oyuncakları ise kelimeleri olur.

Buradan hareketle, Yönlendirmesiz Oyun Terapisi, Deneyimsel Oyun Terapisi ve Şema Oyun Terapisi ekolleri ile eklektik bir yaklaşımla oyun terapi süreçlerini yürütmekteyim. Bu süreçte ebeveynler ile işbirliği içerisinde ilerleyerek çocuğun açığa çıkardığı zorlanmalarını, duygularını, deneyimlerini ve karşılanmamış ihtiyaçlarını ele alarak sosyal ve duygusal düzlemde çocuğun sağlıklı gelişmesini hedeflemekteyim. Burada anne-baba-çocuk sistemindeki iletişim aksaklıklarını da keşfetmek ve gidermeye çalışmak da önemli bir yer tutmaktadır.

bottom of page