Bir süredir bir bilim kurgu filminin içerisinde gibi yaşıyoruz öyle değil mi? Laf aramızda sonunun bir yere bağlanmadığı ve izleyicinin boşluğu zihninde doldurmaya çalıştığı filmleri oldum olası sevmem. Sanırım bunun sebebi belirsizlik sevmem. Çoğumuz gibi düzen, istikrar ve tahmin edilebilir bir hayat benim de kendimi güvende hissetmemi sağlar. Ve belirsizlik, ertesi günün ne getireceğini tahmin edememenin verdiği büyük bir kaygı oluşturur. Tabağımıza neyin koyulacağını ve onu yiyerek karnımızı gerçekten doyurabileceğimizi bilemeyiz. İşte içerisinde yaşadığımız neredeyse 1 aylık süreç bizi aşağı yukarı bu şekilde bir duygu ve düşünce durumunun içerisinde soktu. Belki sık sık sosyal medyayı, televizyonu "Ne olduğunu göreyim ve ne olacağını biraz da olsa tahmin edebileyim" düşüncesi ile kontrol etmeye başladık, temizlik alışkanlıklarımızı hijyenle kendimizi ve ailemizi güvende hissetmek için oldukça arttırdık ve geliştirdik. Peki bir şey soracağım, iyi misiniz? Hayat nasıl gidiyor? Yapamadığınız çok fazla sosyal aktiviteniz ve göremediğiniz çok fazla insan var biliyorum, bu durum ile nasıl başa çıkabiliyorsunuz? Yapamadıklarınız da mısınız? Orada değilseniz, neredesiniz?

Siz neredesiniz ve gerçekten nasılsınız bilemiyorum. Sadece diyorum ki, haydi bugün kalktığımızda dün yaptıklarımızdan farklı bir şey yapalım. Gözlerimizi açar açmaz sosyal medyaya ve televizyona yönelmeyelim, perdeyi açıp havaya, güneşe, yağmur damlalarına bakalım. Uzun zamandır kahvaltı da görmek istediğimiz pankek, pişi gibi zahmetli hamur işlerini yapalım ve serpme kahvaltı gibi güzel bir kahvaltı ile güne başlayalım. Sevdiğimiz müzikleri dinleyerek güne başlayalım. Haydi bugün uyandığımızda, "İşler daha ne kadar kötüye gidebilir?" veya "Evde olmaktan çok sıkıldım." ya da "Yapamadıklarım için çok üzülüyorum" gibi olumsuz düşüncelerin yerine bugün nefes alabilmemize, yanımızda veya uzağımızda olan sevdiklerimiz ile konuşabildiğimize, güzel bir kahvaltı edebildiğimize, sıcacık çayımızı alarak kitap okuyabildiğimize, renklerle doyasıya oynayarak resim yapabildiğimize ve daha pek çok "yapabildiğimize" şükredelim.

Bugün kalktığımızda hayat albümümüze koyduğumuz pek çok anıya tekrar bakalım. Gezdiğimiz yerleri, kokladığımız mis gibi deniz kokusunu, martıların seslerini, güneşin yakıcı sıcaklığını, lapa lapa yağan karın altında burnumuz kızarana kadar yürüdüğümüz geceleri, sevdiklerimiz ile kurduğumuz sofralarda attığımız sayısız kahkahayı tekrar hatırlayalım ve albümümüze yenilerini eklemek için heyecanlanalım. Haydi bugün kalktığımızda, birbirimizi uyarmadan, tedbirlere olan uyum davranışlarımızı değerlendirmeden birbirimiz ile olduğumuz için mutlu olduğumuzu, birbirimizi sevdiğimizi söyleyelim. Sevgi bağlarımızı uzaktan da olsa güçlendirerek birbirimize tutunalım. Bugün kalktığımızda ne yapalım biliyor musunuz? Umutlu olalım. Hayatı sevmeye devam edelim. Bu da hayatlarımızın bize sunduğu bir sahne ve onunla savaşmak yerine kabul edelim. Ve her mutlu ve zorlayıcı günün geçtiği gibi bugünlerin de geçeceğini unutmayalım. O yüzden bugün kalktığımızda sağlıkla, doya doya yaşayalım. Elimizde olmayanları değil, elimizde olanları görelim. Sağlıkla ve mutlulukla kalın. 🙋♀️🙋♂️
Comments